15 Temmuz 2012 Pazar

Bir arkadaş


Dün bütün gün evde ense yaptım, değmeyin keyfime !
Kitaplarımı düzelttim, dvd’lerimin, cd’lerimin tozlarını aldım, giymediğim kıyafetleri toplayıp paketledim, bir ferahlık geldi üzerime…
Sevmiyorum gereğinden fazla eşyayı artık. “Artık” diyorum çünkü eskiden aldıkça alır, dolapları doldurdukça doldururdum.
Boşuna…
Çok gereksiz…
İnsan dolapta onlarca tişörtü varken sürekli o en sevdiği “siyah” olanı yıkayıp yıkayıp artık delinene kadar giyiyorsa, uzayda gereğinden fazla yer işgal etmemelidir. Hem zaten fark ettim ki fazlalıklar insanın nefes alanını daraltıyor ve omzuna yük bindiriyor. Belki tamamen hüsnüm ve kuruntumdur bilemiyorum… ama ben artık evimde fazlalık istemiyorum. Eskiyeni atıyorum, fazlayı veriyorum…
Akşamüzeri Müjdat uğradı dün. Böyle söyleyince pek hoşlanmıyor kendisi “Müjde”yi tercih ediyor ama art niyetli olmadığımı bildiği için pek de çıkarmıyor sesini. Onunla bizim arka sokakta bir kış gecesi tanışmıştık. O sokakta onun gibi olan ve onunla aynı işi yapan belki ondan fazla kişi var ama biz sadece Müjdat’la arkadaş olabildik. O farklıdır çünkü. Huyu suyu değişiktir. Okuldan dönünce çocuğunuzu almasını isteyeceğiniz, bir yere giderken anahtarı ne olur ne olmaz diye bırakabileceğiniz samimi bir komşu gibidir. En azından komşunuz olmasını isteyebileceğiniz biridir.  İyidir yani.
Dün hem beni sevindiren ama sevindirirken de aynı anda alnımdaki endişe çizgilerini aktive eden bir haber verdi bana; “artık sigortalı, mesaili düzgün bir iş arıyorum Mine” dedi.
Açıkçası haklarında genelleme yapacak kadar çok sayıda travesti tanımıyorum arkadaşlar. Ancak gördüğüm, duyduğum ve karşılaştığım kadarıyla bazıları “mecburiyetten” fuhuş yapıyorken bazıları için bu bir “tercih”. Bu konuda atıp tutmaya ve sosyo kültürel tespitler yapmaya başlasam zibilyon kadar paragraf yazabilirim. Ama şu an buna ne isteğim var ne de takatim… zaten bana ne?
“Peki mesaili iş arıyorum derken, hangi kimliğinle arıyorsun?” diye sordum haliyle.
Gerçi her iki kimliğiyle de “farklı” olduğu için sıradan bir iş yerinde aklınıza gelen gelmeyen bir sürü sıkıntı yaşayacağı zaten az buçuk belli.
“Gündüz çalışmak istediğim için Müjdat olmaktan başka çarem yok,” dedi. Sesi mahzun ama verdiği karardan da yüzüne bir mağrur ifade gelip oturmuş.
“Tamam”, dedim “ben bir sorup soruştururum sağa sola.”
Çok sevindi.

Hiç yorum yok: