23 Temmuz 2012 Pazartesi

Çatı katında ramazan şenlikleri


Bu gece tuhaf bir şekilde kıpırtısız ortalık. Karşılıklı açtığım pencereler ve hatta mutfağın o her zaman çarpmasın diye önüne bir şeyler koymak zorunda kaldığım geniş kanatlı alçak penceresi bile öylece duruyor.
Klima taktırmamakta direndiğim için beni geri kafalılıkla suçluyor Müjdat. Yani Müjde. Tepemden baktı elinde yeni doldurduğu çay bardağıyla arkamdan geçerken ve “madem benden bahsediyorsun Müjde de bari” diyerek karşıdaki kanepeye kuruldu.
Bugün ikimiz de oruçluyduk ve iftarı birlikte yaptık. Şu anda sersem gibi elimizde çaylarla boş boş bakınıyoruz.
Bana ısrarla Diyanet’e e-posta attırdı. Durumumu anlat, dedi. Henüz ameliyat olmadığını, erkek bedenine hapsolmuş bir kadın olduğunu ve bundan bağımsız olarak Allah’a inandığını, bu yüzden de oruç tutmak ve en azından yani hiç değilse ramazan ayında sabah namazı kılmak istediğini, bunun kabul edilip edilmeyeceğine dair kuvvetli şüphelerinin bulunduğunu ve bir otoriteden teselli edici şeyler duymak istediğini söyledi.
Ne denilebilir ki?
Yazdım ben de zira verecek bir cevabım yoktu.
Ama biraz kafamı meşgul ettiğini de itiraf etmeliyim bu açık yürekli serzenişin. Ona uzun bir zamandır fuhuş yapmayı bıraktığını ve bu dünyada mükafatlandırılacak bir şey varsa o da namusuyla para kazanmak olabileceğini söyledim.
Buna inanıyorum.
Yani düşünsenize birileri aç karna yatarken lüks içinde ve her türlü dejenerasyona uğrayarak yaşayanların, bile bile hak yiyenlerin, karısının kafasını kalorifere çarparak darmadağın edenlerin, çocukların ırzına geçenlerin ve daha gözünü kırpmadan neler neler yapanların aramızda elini kolunu sallayarak ve hatta kimi zaman itibar dahi görerek yaşadıkları bir dünyadayız.
Her zaman bu denli anlayışlı değildim itiraf etmek gerekirse. Müjde’yi tanıdıktan sonradır bunun ne kadar zor bir yaşama biçimi olduğunu idrak edişim.
Kendisine sunulana razı olmayıp giriştiği mücadelenin hazin ve paramparça edici etkileri gözlerimin önünde cereyan ediyor. Ve ben ona saygı duyuyorum.
Şimdi Diyanetten bir cevap bekliyoruz ve Allah biliyor ya, insanlıktan nasibini almış bir yetkilinin yanıtlaması için içten içe dua ediyorum.
Ramazan süresince bende kalacak. Cenabetliğini yedi düvelin duyduğu mahallemize uğramaya çekinen davulcuların yerine sahurda internetten bulup indirdikleri davul sesiyle neşesini bulan iki tuhaf insanız neticede… 

7 yorum:

safransarı dedi ki...

harbiden davul sesini indirdinizmi :d
cevap atarlarsa cevabıda yaz lütfen :)

Sui dedi ki...

Ben bu soruyu merak ettim Kuran-ı Kerim'de dua ile ilgili ayetler şeklinde bir arama yaptım. Aynı aramayı tavsiye ederim.(Özellikle Bakara Suresi 186.Ayet'e bakabilirsiniz)Özetle Allah ona açılan elleri geri çevirmez. Ve umarım hepimizin ibadetleri kabul olur. Sadece arkadaşınıza özgü bir durum değil aslında bu, zaman zaman pek çok kişi acaba dualarım kabul oluyor mudur diye tereddüt eder.(Ben de) Önemli olan kalp ile yapılan ibadettir. İsim, dil değil gönüldür önemli olan diye düşünüyorum. Tabi Diyanet'ten gelen cevap sizi daha mutlu edecektir eminim. Umarım cevap gelir. Sevgiler...

delimine dedi ki...

yanıt gelirse paylaşırım:) evet davul sesi indirdik:) ve teşekkürler dualarla ilgili iyi niyet ve öneriniz için...

glennis. dedi ki...

insan hissettiği kişidir.. Ve zaten inanıyorsa, bu boşa çıkmaz bence...
Hem öyle yaratılmışsa, onu kim o şekilde kabul etmeme lüksüne sahiptir ki :)
dediğiniz gibi ne şerefsiz, namussuz ve ruhu kir dolu insanlar müslümanım, yahur tanrıya inanıyorum diye geziyorlar... Para çalıyor orucunu tutuyor?
Olmak istediği insan oldu, duygularının peşinden gitti diye orucu kabul olmayacakmış?
Bence düşünmesi bile gereksiz, zaten öyle olmayacağı belli :)

umarım diyanetten onun kalbini kırıcı bir cevap gelmez..

Sinan DOĞANAY dedi ki...

Allah ona açılan hiçbir elleri hiçbir şekilde geri çevirmez bu kesindir sadece şu unutulmamalıdır ki duanın kabul olma süresi vardır ve en uygun dua hangi şekilde olur bunlara dikkat etmek gerekir. Dua süresi dolmadığı için bak dua ettim kabul olmadı gibi birşey yok Allah c.c ettiğin duanın en hayırlısını verir her zaman bunu unutmayınız. Ve dua ederken mümkünse öğle ile ikindi arası veya gece namazından sonra dua edin ve secdeye dönük olun. Mümkünsede duaya oturmadan gusül abdesti alınması en uygun biçimidir. Allah herkes için hayırlısını verir ve hepimiz için vermesi dileğiyle... Hayırlı ramazanlar. Linkimide ekleyip geçeyim madem :) çelik çatı

delimine dedi ki...

teşekkür ederim yorumunuz için

Sinan DOĞANAY dedi ki...

Birşeyleri belirtebilmişsek ne mutlu bize