Gitmediği doktor, denemediği yöntem, içmediği ilaç afedersiniz .ıçmadığı
ocak başı kalmamış gelmiş bana “Minaanım sizi çok methettiler, bu sigarayı bana
bıraktırsanız bıraktırsanız siz bıraktırırsınız” edebiyatı yapıyo deve!
“Niye ben kuş mu konduruyor muşum, öyle mi dediler” diye sordum.
Bakakaldı.
En sevmediğim türdür bunlar. Aslına bakarsanız tam sağacak inek
kıvamındadırlar ve sadece hasta görerek servet (!) yapan terapistlerin büyük
bir kısmını bunlar zengin etmiştir.
Hiçbir servet ya da paranın satın alabileceği hiçbir şey ne kadar
süreceğini bilmediğim ömrümün 45 dakkasını heba etmeme değmez bence.
“Sigarayı neden bırakmak istiyorsunuz ki?”
İşte o “ki” var ya o “ki”, Mavi Sakal’ın şatosunu açan anahtardır sevgili
blogger dostları. “Bence siz sigara içmek için yaratılmışsınız, zaten
denemediğiniz yöntem kalmamış, insan olup da gerçekten bu mereti bırakmaya
niyetiniz olmuş olsa bunu kendi başınıza da yapabilirdiniz, ama paranız fazla
geliyor galiba ya da siz mızırdandıkça sırtınızı pışpışlayacak ve lanet olasıca
–işte bu sefer de beceremedim- senaryonuzu sizin için bir kere daha onaylayacak
ve hayatınızda hiçbir şeyi sahiplenmediğiniz kadar sahiplendiğiniz bu tıynetsiz
varoluş biçiminizi pekiştirecek birine ihtiyacınız olduğu şu odaya girerken
paçalarınızdan damlıyordu” söz öbeğini iki harfe sığdırmaktır işte o “ki”.
Hakkaten de düşünüp bu soruya bir cevap bulmaya çalıştı. “Sigarayı neden
bırakmak istiyorum ki?” Bulamadı.
Beni hasta eden ne biliyor musunuz? Çıldırmışçasına tüketim geleneğinin insanlığın
üzerine napalm gibi salınmasının bir getirisi olarak, psikoterapiyi bir tür
tüketim malzemesi haline sokan zihniyet. Sürekli olarak “herkesin bir psikoloğa
ihtiyacı vardır, her sorun çözülmelidir, kendi başınıza sorunlarınızı
çözemezsiniz, herkes normal olmalıdır, yabancılaşmanın yol açtığı yalnızlıklar
yüzünden herkesin konuşabileceği bir terapiste ihtiyacı vardır…” mesajları
veriliyor.
NE ALAKASI VAR ?
(Yabancılaşmayı da kapitalizme öyle ustalıkla yedirdim ki Marx mezarında
ters döndü fark ettiyseniz. Neyse…)
Bi kendinize gelin insanoğlu! Ananızın karnından nasıl kan revan ve sümüksü
salyalar içinde çıktığınızı, nasıl muşmulaya benzediğinizi ve gerizekalı gibi
hareketler yapan bir çocukken nasıl şimdi dışardan bakınca basbayağı adam-insan
gibi görünmeyi başardığınızı düşünün.
Düşmeyin bu oyuna.
Önce egolarını eritip sonra da seneler süren terapilerle o egolarını
tekrar inşa etmeye çalışıyorlar insanların. HERKES DEĞİL. Ama bazıları bunu
yapıyor. Bunu biliyorum. Duyuyorum ve görüyorum. Söylüyorum size, azıcık laf
dinleyin…
O yüzden illet oluyorum bu tiplere. Be adam, sigara içiyorsan bir sebebi
var. Bırakamıyorsan onun da bir sebebi var. Bırakamadığın halde doktor doktor
gezip bırakmaya çalışıyormuş gibi yapıyorsan onun da… otur bi düşün… noluyo
bana de…nedir benim derdim sıkıntım de di mi? Demez. Gelir ve ağzının payını
alır, gider…
Hem de nereye biliyor musunuz? Benim yaptıklarımı anlatıp sızlanacağı
başka bir terapiste. Keyiften yerinde duramaz halde üstelik. Bundan güzel
malzeme mi olur onun acınası sefil düşün hayatı için?
4 yorum:
yaaa bayıldım ben buraya :))) artık sık sık karşılaşacağız diye düşünüyorum :)
hoş geldiniz:)))
işte frekansımın uyacağı bir blog daha =)) keşfetmeye bayılıyorum ^^
açıkçası ben de yaydığım frekansta bulunanlara ulaşabilmek için bir blog yazmaya karar vermiştim; hoş geldiniz :)
Yorum Gönder