Acaip bir hafta sonuydu. Önce tansiyonum deniz seviyesine doğru inişe
geçti. Bazen üst üste uykusuz kaldığım ve yorulduğum günlerden sonra dünyanın
hangi kara parçasında olduğumdan bağımsız bir şekilde yapar böyle. İki seksen
serer beni aşağı.
Cumartesi sabahı tam da bu şekilde uzanmış bir yandan Müjde’nin
Necibe’nin kahvaltısına nezaret edişine nezaret ederken diğer yandan da
internetten dizi izliyordum. İçimden tam da “bıraksalar da iftara kadar uyusam
ben” diye geçirirken kapı çaldı. Müjde gözüne araba farı tutulmuş tavşan gibi
donup kaldı. Necibe deseniz oralı bile değil. Bin bir zahmetle söylenerek
kalktım yattığım yerden, “Tonton teyzedir” diyerek kapıya seyirttim. Açmamla
şoklardan şok beğendim kendime.
“Anne! Baba!”
“Sürpriiiiiz!!”
Sevindim tabi onları karşımda görünce. Ne zamandır gelmiyorlardı.
“Hangi rüzgar attı sizi böyle? Neden haber vermediniz?”
“Sen yorulma diye baban bilhassa aratmadı.”
Babam benim yaa..!
Ben evden ayrıldıktan sonra omuzlarındaki büyük bir yük kalkmış gibi
hızla yeni durumlarına adapte olup çılgınca gezmeye başladılar. İnsan biraz
“boş yuva” sendromuna tutulur, yavrularım uçtu gitti biz şimdi ne yapacağız
diye dertlenir değil mi? Nerdeee? Anadolu’da gezmedik yer bırakmadıkları gibi
şimdi ufak ufak Balkan’lardan doğru Avrupa’ya açılıyorlar.
İçeriye girdiklerinden sonrası tam bir curcuna.
Yaşadığım muhite, apartmana oldum olası ısınamadılar. “Evladım neden
varlık içinde yokluk çekiyorsun” deyip durdular ama akşam olup da manzaramı her
görüşlerinde ertesi sabah kaldıkları yerden devam etmek üzere susmayı da
bildiler. Zamanla alıştılar.
Necibe’yi önceden az çok bilirler zaten. Ama Müjde tam anlamıyla günün
sürprizi oldu onlar için. Usulünce anlattım durumunu. Babam her ne kadar
“tasvip etmem takdir edersin ki pek kolay değil Mine” dediyse de iftara doğru
annem Müjde’ye içli köfte yapmayı öğretirken mutfaktan gelen sesler pek
keyifliydi. “Ayol bu ne yetenekli! Hemen yapıverdi görüyor musun? Mine’ye
yapmadığım tehdit uygulamadığım işkence kalmadı daha bir tane uzay mekiğine
benzemeyenini yaptıramadım !!! A-ha-ha-hahhhaaa!”
Tabi bu kadar yemekler sofralar olunca içimize sinmedi Müdananım’ı da
çağırdık. Telefonu kapatmamla gelmesi on dakikayı buldu bulmadı; “Aman
efendiiiim kimler gelmiş kimler gelmiş, size elceğizlerimle yaptığım su böreği
getirdim, vallahi daha bu sabah açtım” diye girdi içeri. Müdananım’ın özellikle
babama olan hayranlığı, ilgisi alakası bir başkadır. Annem de görür hiç ses
etmez. Makul ve akıllı kadındır annem. Bilir ömrünce babam gibi eğitimli, nezaketli
bir erkekle karşılaşamamış bu kadının babama bakınca ne gördüğünü.
Onları görünce benim de keyfim yerine geldi; tansiyonum düzelir gibi
oldu. Birkaç gün daha buradalar…
Gelişmelerle karşınızda oliciiz …
1 yorum:
Tansiyon önemli , tansiyon atıcak :d
Yorum Gönder