26 Temmuz 2012 Perşembe

Seyfi denen hayırsız


Ve Diyanet'ten beklenen cevap:
Din İşleri Başkanlığı’nın gönderdiği cevabı aşağıda aynen veriyorum:

Müslüman olup da sağlığı yerinde olan herkesin oruç tutması farzdır. Kişinin her hangi bir haramı işliyor olması, onun namaz ve oruç gibi farzları terk etmesine sebep olamaz. Farzları yerine getirirken bir yandan da bu tür günahlardan tövbe eder.

Müjde’ye müjdeyi verecek oldum sabah evden çıkarken, homurdanma benzeri sesler çıkardı yattığı yerden. Öğlene kadar uyuyor sağ olsun. Ama sonra kalkıp bir yemek yapıyor! Arkadaş adam bir yemek yapıyor!! Böyle bir şey olamaz. Geçen Müdananım’la birlikte parmaklarımızı yedik iftarda.
Ev desen pırıl pırıl. Yapma yorulma dedim ama boş boş oturunca sıkılıyorum zaten dedi. Valla buradan sizin de huzurlarınızda söylüyorum, ellerine sağlık! Benim ev ev olalı böyle pıspırıllık, Timur kedi olalı böyle Garfield’lık görmedi.
Bugün Müdananım iki dirhem bir çekirdek giyinmiş “Seyfi denen hayırsız”ı bekliyor. O böyle diyor.
“Köprünün altından çooook sular aktı Minanım, bu saten sonra arasa, gelse hatta özür dilese bile ne değişir?” dedi o gün ama özel günlerde giydiği tokalı siyah kadife topuklu ayakkabılarını giymeyi de ihmal etmemiş gelirken. Neyse yüzüne vurmadım.
Akşama doğru buraya gelecek “Seyfi denen hayırsız”, sonra da birlikte iftara gidecekler. Merakla bekliyoruz gelişmeleri sayın izleyiciler…
Bu arada yine merak edenler varsa “üç harfli”ye bir ofis bulundu, güya buralardan tutacaktı, kalktı cehennemin dibine üç apartman kala bir yerden buldu. Bu işte Nefertiti’nin parmağı yoksa, sinsi çakal ince hesapların peşinde değilse bana da Deli Mine demesinler. 

1 yorum:

oytunla hayat dedi ki...

hahhaaaa :) cehennemin dibine üç apartman kala olsa ne yazar minanımcım :) Nefertiti tam kim bilemedim ama bizim minanımızla uğraşmasın hiç ;)
Öpüyorum sizi..