Şimdi tam olarak şöyle oldu:
İçerideki hastanın çıkmasına az bir zaman kalmıştı. Tam gözüm saate
iliştiği sırada kapının çaldığını duydum.
Görüşme bitti. Hasta çıktı. Oda spreyi sıkıldı. Müdananım içeri girdi ve:
“Minaanım bir misafiriniz var” dedi.
Adamı ayağıma getirtecek halim yok. “Aa öyle mi Can Bey mi geldiler?”
diye yalandan teatral bir replikle etekleri “gözleri aşka güleeen!!” şarkısıyla
zil çalar vaziyette salona geçtim.
Ayağa kalktı beni görünce. Gülümsedi. Ah o gamzeler…
Tahmin edebileceğiniz üzere 85 milyon yıldır bu anı beklediğim için bana
bir gün önce telefonda “gelirim” dediği saatten itibaren tüm randevuları iptal
ettirmiştim Müdananım’a. Eh o kadar olsun değil mi sevgili okuyucu?
Ancak sanılmasın ki ben aşkımdan perişanken gidip o “kete”yle
nişanlandığını, nişanlandığı yetmezmiş gibi bir de üzerine evlendiğini unuttum!
Ve sanılmasın ki her şeyi affettim! Hayır tabi ki.
Gerçi diyeceksiniz ki “be şaşkaloz adama hiç hislerini söyledin mi, ona
doğrudan bir mesaj verdin mi de gitti başkasıyla oldu diye onu suçluyorsun?”
Ben bir Türk kadınıyım önce onu bi aklınızdan çıkarmayın ! Asla ve kat’a
gidip de bir erkeğin karşısında “ilk adımı atan taraf” olamam. Öldürseniz olmaz
yani. Tabiatım müsait değil buna. Yaradılışım yamuk.
Yapan kadınları ne kınarım ne de takdir ederim. “Yapan yapar bana ne”
tepkisi benim için en münasip olanı.
O yüzden duvarımdaki diplomalar, efenime söyleyim okuduğum zibilyon kadar
kitap, yazdığım tezler, aldığım sertifikalar, onlar, bunlar bir yana benim “üç
harfli”nin gözlerimden ona olan hislerimi anlayabileceği beklentisinden zerre
kadar geri adım atmamam diğer yana.
Anlamalı! Bir erkeğin genetik programında vardır karşısındaki kadının ona
meyli olup olmadığını anlamak. İnsan nesli bununla devam eder. O yüzden bana
kimse masal anlatmasın !
Zaten “üç harfli” de öyle reddedilme falan korkusu yaşayan bir tipleme
değildir. Son derece girişken, atak ve zıpkın tabiatlı olduğunu sağır sultan
duymuştur. Ha sorarsanız çok mu yakışıklı diye, bir Kadir İnanır değil, ama
benim gözümde kıyas kabul etmez. Farklı bir çekiciliği vardır. Hani şu
“doğuştan arıza”lardan biraz ama görünürde hazaaa beyefendi!
Havadan sudan, “kaç yıl oldu”dan, “hiç değişmemişsin”den, “aman canım sen
de çok iyi görünüyorsun maşallah”tan falan hoş bir girizgah yaptık önce ortaya.
Tahmin etmediğim kadar uzun oturdu. Eh artık onunla böyle son kez karşı
karşıya oturduğumuz zamanki Mine değilim ben de. Pek çok yaşanmışlık ikimizin
de silemeyeceği izler, çizgiler bırakmış yüzlerimizde. (Çizgi dediysem benimkiler
“ince çizgi” belli belirsiz, bir yanlış anlama olmasın!) Tabi aramızdaki 12
yaşı düşünürseniz onun yaşı artık kemale ermiş. Tadından yenmez çağında…
Üzerime çöktüğünü zannettiğim olgunluk ve beni hemen her ortamda bir şekilde cazibe
merkezi yapan mesleki duruşum (ay bayılcam, narsizmin doruklarındayım bugün !!)
ister istemez onu da etkisi altına almış olabilir. “Çeperi auralı” da
diyebilirsiniz bana.
Erkekler onları dinleyen ve dinlemekle kalmayıp bir de anlayan bir
kadınla karşılaştıklarında bence dünyanın geri kalanını bir süreliğine de olsa
tamamen unutabilecek yapıdalar. Sonra çoğu kalkıp evine, karısına gider zaten,
tövbe tövbe, neyse…
Onu biraz yorgun gördüm. Eski havailiğinden pek bir şey kalmamış. Biraz
durgun hatta, biraz keyifsiz…
Onu şefkat manyağı olacak şekilde rehabilite edecek şeytani (!) planlarım var …
6 yorum:
merhaba blogunuzu yeni keşfettim sanırım artık sıkı takipçinizim ...bu postun mutlaka geçmişi de vardır diyerek blogdaki tüm eski postları okumaya başlıyorum :))...sevgiler
bende beklerim :)...
hoş geldiniz, blog linkinizi verirseniz seve seve takibe alırım :)
peki yarın öbürgün gelip '' karımdan boşanıyorum yardım et '' derse.Mesleki duygularla insani duyguların çarpışması nınınınımmm. :)
linkim
http://bsdavet.blogspot.com/
sevgiler :)
Valla Kavruksusam ; minaanımcım ona seve seve yardım eder o an :) adam kızılhaça gitse o derece yardım alamaz bence :)))
yani şimdi kapımıza gelip de yardım isteyeni hele de şu mübarek Ramazan ayında gönderecek değiliz :)) ama kendi ne hali varsa görmüş gibiydi bir yandan da bilemiyorum....
Yorum Gönder